12 Mayıs 2010 Çarşamba

Geçip giden huuuu zamanlarııı..

"10 yaşındayken hayatımızın onda biriydi bir yıl. Ellimize geldiğimizde ellide biri oldu. "5 kat hızlı geçiyor yani" demiş bir yazısında (her karşılaştığımızda keşke benim de hocam olsaydı diye düşündüğüm sevgili aile dostumuz) Erbuğ Keskin.

Oh be! Yani bi tek ben öyle hissetmiyorum, demek ki büyüdükçe insana zamanın daha hızlı geçip gidiyormuş gibi gelmesinin bir açıklaması var! Hem "gibi" de gelmiyorlarmış, aslına bakarsan.

50'me gelmeme daha çok var diyeceğim de demekten korktum bi an. "YİRMİYEDİİİİİ" ne kadar büyük bir yaş gibi gelirdi bana. Bak şimdi bi kaç ay ötesindeyim ve benim için sadece yirmiyedi. yirmisekiz, yirmidokuz ve otuz. Neyse, ne diyodum, 50'me geldiğimde olabildiğince az keşke ve ve mümkün olduğu kadar iyi ki ile başlayan cümle kurabilmeyi diledim şimdi.

"Things must be done before 30" diye kafamın içine yazdığım bi listem var,bunun her dekat için farklı bir versiyonunu çıkarsam acaba faydası olur mu?
Düşündüm de..Hiç sanmıyorum. İnsan en sevdiği sözleri bir an için nasıl da unutuveriyor:

''Tanrıyı güldürmek istiyorsan... ona planlarından bahset!"(Aamores Perros)

Hiç yorum yok: